MERCEK ALTINDA

AYIN KONUSU: Üretİcİlerİ Bekleyen Tehlİke

Uzun zamandır, kalite, düşük maliyet ve zamanında teslimat çoğu müşteri için yeterliydi. Son zamanlarda, bu talepler arasına bir yenisi daha eklendi. Müşteriler bir ürün veya hizmetin zamanında ve uygun fiyata teslim edilmesini beklemenin yanında artık bunun daha hızlı yapılmasını bekliyorlar. İstenen geri dönüş süresi karşılanmadığı zaman bunu sağlayan bir rakip muhakkak bulunuyor. İşte bu noktada, üreticilerin çok daha fazla önem vermeleri gereken 3 yeni trend öne çıkıyor:

1. OTOMASYON

Otomasyon kuşkusuz üretimin geleceği. Neredeyse tamamı robotlar tarafından işletilen üretim tesisleri şimdiden dünya çapında faaliyet gösteriyor. Bu tesisler, üretimi ve verimliliği artırırken işçilik maliyetlerinin düşmesini sağlıyor. Japonya’daki FANUC Corp. her ay, 20.000’den fazla endüstriyel robot ve CNC ekipmanı üretiyor ve bu bize dünyada bu talebin nasıl bir ivme kazandığını anlatıyor. Üretim sektörü başta olmak üzere tüm endüstrilerde çok hızlı bir otomasyona doğru evrilme süreci başlamış durumda ve karanlık fabrikalar çok yakına kadar gedi.

CNC makinelerini çalıştırmak için yüksek vasıflı operatörlere ihtiyaç duyulmasıyla birlikte, yeni teknolojiler sayesinde, daha bilgisayar tabanlı hale geldiler. Artık birçoğu bir operatöre ihtiyaç duymaksızın parça üretebiliyor. Otomatikleştirilmiş CNC’ler tipik olarak, bir montaj hattını, robotik cihazları veya yüksek güvenilirlik gerektiren bir işlemi kontrol etmek için kullanılan programlanabilir logic kontrol cihazı (PLC) ile iş verilerini bir ERP sistemine aktarabilmekte ve iki yönlü haberleşme kurabilmektedir. Bu, “Lights-out Manufacturing” adı verilen başka bir yeniliğe ön ayak olmuştur. Türkçe ifadesiyle “karanlık fabrika” dediğimiz minimum veya sıfır insan müdahalesi ile üretimi mümkün kılan ve makinelerin operatöre veya gözetime ihtiyaç duymadan otomatik olarak çalışmasını hedefleyen bir üretim yöntemidir.

Buradaki "karanlık" terimi metaforik olarak kullanılmaktadır, çünkü makineler çalışırken ışıkları kapatmaktan çok daha geniş bir uygulama alanına sahiptir. Karanlık fabrika yöntemi, üretim sürecinin kritik kısımlarında daha fazla otomasyona dayanan bir sitemdir. Aynı zamanda üretim sürecinin, insanlar fabrikadan ayrıldıktan sonra da devam etmesi sağlanır. Çok az sayıda fabrika, herhangi bir insan müdahalesi olmaksızın uzun süreler boyunca faaliyet gösterebilmektedir.

Kısaca, otomasyon sistemelerini kullanan üreticiler, hiç kimsenin işe girip çıkmasına gerek kalmadan bütün gece parça üretebiliyor. Bu durum, tesisin az sayıda personel çalıştırmasına imkân tanıyarak üretimin artmasını ve işçilik maliyetlerinin düşmesini sağlamaktadır. Bu, otomasyon sistemlerinin ERP yazılımı ve diğer teknolojilerle birlikte kullanıldığında, kaliteden ödün vermeden maliyetlerin nasıl düşeceğinin ve hızın nasıl artacağının yalnızca bir örneğidir.

Otomasyona tamamen stratejik bir bakış açısıyla yaklaşılmalıdır: Öncelikle, üretim sürecinizi yavaşlatan bir sorunu seçmekle başlamalısınız. Ardından onu tanımlayarak, otomasyonun bunu nasıl çözebileceğini analiz etmelisiniz. Son olarak, geriye sadece beklenen faydaları ve yatırım getirisini gözlemlemek kalıyor.

Her otomasyon projesinin iki temel unsuru olmalıdır: Açıkça tanımlanmış bir amaç ve uzun vadeli iş hedeflerinizle uyumlu ve onları destekleyen bir sonuç.

2. KPI ve DASHBOARD'LARIN ARTAN KULLANIMI

Erp yazılımları ve IoT sayesinde, günümüz üreticilerinin parmaklarının ucunda her zamankinden fazla veri var. Yine de işletmeniz hakkında çok miktarda veriye sahip olmak tek başına akıllı kararları, kazanma stratejilerini veya daha hızlı üretim sürelerini garanti etmez. Farkı yaratan şey, verilerle ne yaptığınızdır. Kısa vadeli ve uzun vadeli iş kararlarını vermek için gereken üst düzey verileri analiz etmek söz konusu olduğunda, çok az araç temel performans göstergelerinin (KPI'lar) ve dashboard’ların hızına ve esnekliğine uyabilir. Bu güçlü görsel araçlar, üreticilerin şirketin en önemli performans ölçümleriyle ilgili verileri erişimi kolay tek bir gösterge panosunda bir araya getirmelerine olanak tanır. Böylelikle;

• Müşteri, ürün ve endüstri eğilimleri hızlı bir şekilde tespit edilir.

• İşletmenin mevcut ve gelecekteki sağlığı analiz edilir.

• Gelecekteki müşteri ihtiyaçları ve bunları karşılamak için sağlanabilecek çözümler ortaya konur.

• Ürünler, ürün grupları, sermaye yatırımları ve daha fazlasıyla ilgili hızlı ve doğru kararlar alınır.

• KPI’lar ve dashboard’lar; birçok ERP yazılımında standart veya isteğe bağlı özellikler olarak mevcuttur. ERP'de yerleşik KPI'lara ve dashboard’lara sahip olmanın ana avantajı, bir ERP sisteminin dışında bulunan başka bir yazılım programına olan ihtiyacı ortadan kaldırmasıdır. Ayrıca, iş zekâsı modülleri genel anlamda daha geniş bir izleme ve analiz yelpazesi sunar.

Çoğu KPI ve dashboard çözümü, yerleşik KPI’larla birlikte gelir-satışlar, marjlar, iş gücü performansı, kalite, hurda vb. çözümlerin yanında; iş verilerinizi istediğiniz gibi biçimlendirebilmeniz için istediğiniz bazı özelleştirmelere de olanak tanır. İşletmeniz için önemli olan performans metriklerini anladığınızda ve bu verileri anlık olarak parmağınızın ucunda bulundurduğunuzda (zamanınızı araştırmak için harcamak yerine) daha hızlı ve güvenle, doğru kararlar veriyor olacaksınız.

3. MOBİL ORTAMA GEÇİŞ

Envanter ve malzeme verilerini girmek veya bir bilgiye ulaşmak için bir bilgisayar başında oturmak verimsiz ve hataya açık durumlardan biridir. Bu sebeple, üretimde 3. trend olan mobil ortama geçiş; üretim sektörünü dönüştürmeye devam ediyor.

İşletmenin herhangi bir yerinden elektronik olarak verileri toplamak , kablosuz ağlar kurmak ve mobil cihazları kullanmak; envanter yönetiminden malzeme hareketlerine ve personeli yönetmeye kadar günlük görevlerde devrim yaratıyor. Günümüde barkod tarayıcıları, mobil tabletleri ve diğer mobil cihazları kullanarak, atölye personeli pek çok işlevi yerine getirebilmektedir.

Mobil teknolojiler, genel anlamda süpervizörlerin masalarında oturmaktan ziyade sahaya çıkmalarını ve neler olup bittiğini görebilmelerini teşvik ediyor. Ayrıca, satış temsilcileri müşteri işlemlerini uzaktan yönetmek için mobil müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) uygulamalarını kullanabilmektedirler. Bu noktada tek yapılması gereken Web’e erişebilen bir mobil cihaz, iletişimi işleyecek ve verileri sistemde depolayacak bir ERP programıdır.

Hız ve doğruluğun yanı sıra, mobil üretimin gerçek itici güçlerinden biri maliyettir. Çoğu şirket için mobil ortama geçmek büyük bir sermaye yatırımı gerektirmez. Ana masraflar genel anlamda; kablosuz sistemi kurmak, barkod tarayıcıları ve mobil cihazları satın almaktır. Öğrenme eğrisi düşünüldüğü kadar uzun değildir, bu da mobile geçişin nispeten daha sancısız olmasını sağlar.

Günümüzde tüm işletmeler için geçerli olan bu dönüşümü IFS’in işletmenize özel, ölçeklendirilebilir ve esnek mimari çözümleri ile gerçekleştirebilirsiniz. Gelişmiş IoT entegrasyonu ve derin fonksiyonel IFS çözümleri hakkında daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.